1. Türkçede “ç,ş,y” konsonantları içinde bulundukları kalın kelimeleri zamanla inceltebilir.
Aşağıda verilen sözcüklerden hangileri buna örnek gösterilebilir?
I. bıçak
II. çerez
III. yine
IV. yeşil
V. şerit
A) I ve II B) I, II ve V C) I. III ve IV
D) II, III ve V E) II, IVveV
2. “Bazen bir eyleme yeterlik fiilinin hem olumlu hem olumsuz şekilleri getirilebilir.”
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala uygun bir kullanımdan söz edilebilir?
A) Çok aradım ama bulamadım.
B) Ben de sizinle gelebilirim.
C) Bu soruyu sen de çözemeyebilirsin.
D) Bana bir mektup bile yazıvermedin.
E) Olanlardan sonra bizimle gelmeyebilir.
3. Ceren olduğu yerde sendeledi.(I) Düşmemek (II) için en yakın iskemleye çöktü. Kendine gelmesi için dakikalarca oturması gerekti. Yeniden ayağa kalktığında kendini kötü hissetti. (III) Dışarı çıktığında herkes toparlanmış(IV) gidiyordu. (V)
Yukarıda numaralanmış sözcüklerden hangileri yapım eki almamıştır?
A) I ve III B) II ve V C) III ve V D) IveV E) III ve IV
4. I. Belirtili isim tamlamalarında adıllar, tamlayan veya tamlanan sözcük olabilir.
II. Tamlayan eki yerine -den eki kullanılabilir.
III. Tamlayanla tamlanan arasına açıklayıcı sözler giremez.
Belirtili isim tamlamalarıyla ilgili olarak yukarda verilen bilgilerden hangilerinin doğru olduğu söylenemez?
A) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve İli E) I ve III
5. isim soylu bazı sözcükler çekim eki aldıklarında adlaşır.
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde böyle bir kullanım yoktur?
A) Eski ayakkabıları kullanılamaz hâle gelince yenisini aldı.
B) Onun gibisine her zaman rastlanmaz.
C) insan burada kendini huzurlu hissediyor.
D) Söylediğine göre, aşağısı çok karanlıktı.
E) Dar elbiseyi beğenmeyince genişini aldı.
6. (I) Kendini daha fazla seyretmeye tahammülü yoktu. (II) Bakışlarını aynanın sağ tarafına kaydırdı. (III) Gümüş çerçevenin içinden dışarıya fırlayacakmış gibi canlı duran karısının fotoğrafına ilişti gözleri. (IV) Resmi ters çevirmeyi hatta kırmayı düşündü bir an. (V) Sağ omzunu, sağ elini ve sağ ayağını ileriye doğru biraz kımıldattı bu gayeyle.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisinde bir bilgi yanlışlığından söz edilebilir?
A) I. cümlede dönüşlülük zamiri kullanılmıştır.
B) II. cümlede araya sözcük almış belirtili isim tamlaması kullanılmıştır.
C) III. cümlede edat sebep – sonuç ilgisi kurmuştur.
D) IV. cümlede eylemsiler cümlenin nesnesi durumundadır.
E) V. cümlede bağlaç, sözcük öbeklerini bağlama işlevinde kullanılmıştır.
7. Dönsem bir şeyler umarak, (I) dönmesem kim (II) sürer ayak izimi, benden başka? Son katın da tutulduğunu bilmesem, bu (III) gövde Kendine kiracı, demlenir.
Yukarıda verilen dizelerdeki altı çizili sözcüklerin türleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru verilmiştir?
I | II | III |
A) eylemsi | adıl | sıfat |
B) eylemsi | sıfat | sıfat |
C) eylem | adıl | sıfat |
D) eylem | sıfat | adıl |
E) zarf | adıl | adıl |
8. Aşağıdakilerden hangisi ilgeçlerin özelliklerinden değildir?
A) Edatların tek başına anlamları yoktur.
B) Edatlar cümleden çıkarılınca cümlenin anlamında bir daralma veya bozulma olmaz.
C) Edatlar başka sözcüklerle birleşerek sıfat ya da zarf görevli sözcükler oluşturur.
D) Kelimeler arasında anlam ilişkisi kurduğu için ilgeçlere yardımcı sözcükler de denir.
E) Edatlar cümlede anlam kazanır veya diğer sözcüklere anlam katarlar.
9. “doğru, başka, karşı” sözcükleri cümle içinde ilgeç dışında değişik görevler kazanabilir.
Buna göre;
I. Çocuklar sahile doğru yürüyorlar.
II. Sabaha karşı köye vardık.
III. İnan bana doğru söylüyorum.
IV. Benden başka herkes maça gitmiş.
V. Bunu başkasından duyduğunu bana söyledi.
cümlelerinin hangilerinde bu sözcüklerin ilgeç dışında bir görevde kullanıldığı söylenebilir?
A) İve II B) III ve V C) II ve III D) II, III ve V E) I, IVveV
10. Aşağıdakilerin hangisinde “denkleştirme” bağlama edatları bir arada verilmiştir?
A) ve – ilâ – veya – fakat
B) ya – ya da – ve – ama
C) ya da – yahut – ile – ya
D) ya – yahut – veya – veyahut
E) ya – ve – veya – ya da
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem almış sözcük cümlenin farklı bir öğesini oluşturmaktadır?
A) Hiç kimse hiç kimseyi sevmedi böyle yürekten.
B) Yolun iki tarafı, toprağının ıslaklığından yeni ekildiği belli olan, çiçeklerle doluydu.
C) Umarsız bir sevdaydı bizimki peşinden koştuğumuz.
D) Bir baksa gözlerime, gözlerimden olacağım.
E) Bir gün ansızın gidersen seni özlemeyeceğim.
12. “Kıvırcık tüyleri altın yıldızlı bir kuzu gibi oradan oraya seken güneş, erguvan ağaçlarına dokunup kendi aydınlığının bir parçasını o ağacın çiçeklerine bırakırken, o çiçeklerden aldığı gölgeli bir eflatunu denizin maviliğine yansıtıyor.”
Yukarıdaki cümlede aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) ne B) neyi C) ne zaman
D) nereye E) nasıl
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümle nesneden oluşmuştur?
A) Gecenin insafına, ranzanın sertliğine, yatağın tahtakurularına sığınıp, sana yazılar yazıyorum.
B) Bütün gece balkonda yağmur durmasın diye bekledim.
C) Umutlarını, yarınlarını sana bağlayan çocukları böyle kimsesiz bırakma.
D) Ağarmış saçlarımı da alıp gideceğim bu şehirden.
E) O ışık içinde bütün renkler, aynı heyecan dolu parlaklığı paylaşarak birbirine değiyor.
14. “Yolunu şaşırmış bir yolcu gibi kış başında geliveren bahar günleri, ılık ve güneşli öğlenleriyle birlikte kanatları sarı benekli sığırcıkları da getirdi balkonuma.”
Yukarıdaki cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Olumlu, kurallı, birleşik bir fiil cümlesidir.
B) Olumlu, devrik, birleşik bir isim cümlesidir.
C) Olumlu, devrik, basit bir fiil cümlesidir.
D) Olumlu, devrik, birleşik bir fiil cümlesidir.
E) Olumlu, kurallı, basit bir fiil cümlesidir.
15. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapı bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Yalandan en çok yalancılar, günahtan en çok günahkârlar, ihanetten en çok hainler korkar.
B) Hiç yalan söylemeyen, başkasının yana söyleyebileceğini düşünmez.
C) Kendi yıldızlarıyla çoğalan karanlık kâinat gibi uzak şimdi dünya.
D) Soğuk, bir kesiğe değen tuz gibi dokunduğu yeri yakıyor.
E) Boğaz tepelerinin koyu yeşil korulukları, tebessümünü zor tutan olgun bir kadın gibi, bu ışıklı eğlenceye katılmakla bigâne kalmak arasında tuhaf bir kararsızlık geçiriyor.
16.(1) Vakit, sabahtan öğleye dönmeye hazırlanıyor. (II) Meyve bahçesindeki ağaçların yapraklarında sıcak bir günün taze buğusu, ağaçların kökleri hâlâ gölgeli ve serin, incir kokusu diğer meyvelerin kokusunu bastırıyor. (III) Sol yandaki geniş bağda sararmaya hazırlanan üzümler, bahçenin girişini, iki yandan birbirlerine kavuşan dallarıyla bir tünele çeviren bodur vişne ağaçları yan yana dizilmişler. (IV) Köşkün önündeki çiçek tarhında hercai menekşeler sarı, mor menevişleriyle hemen seçiliyor. (V) Arka bahçedeki dut ağacından düşen iri bir dutun yere çarptığında çıkardığı ses duyuluyor.
Yukarıdaki parçayla ilgili olarak aşağıda verilenlerin hangisinde bir bilgi yanlışlığından söz edilebilir?
A) I. cümle yapı bakımından basit bir cümledir.
B) II. cümle öğelerinin dizilişine göre kurallı bir cümledir.
C) III. cümle yükleminin türüne göre fiil cümlesidir.
D) IV. cümle anlamına göre olumlu bir cümledir.
E) V cümle yapı bakımından bileşik bir cümledir.
17. “Dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Tolstoy, kendi yazdıklarını Homeros’la kıyaslarken Ibsen, Dostoyevski gibi yazarları da küçümserdi.”
Bu cümlenin çatısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Öznesine göre edilgen, nesnesine göre geçişsiz bir cümledir.
B) Öznesine göre etken, nesnesine göre geçişsiz bir cümledir.
C) Öznesine göre işteş, nesnesine göre geçişli bir cümledir.
D) Öznesine göre etken, nesnesine göre geçişli bir cümledir.
E) Öznesine göre edilgen, nesnesine göre geçişli bir cümledir.
18.(1) Uzun, ince kavalların yanık sesleri karşı dağlarda yankı buluyordu. (II) Sesler birbirlerini çağırıyorlardı. (III) Birbirine çarpıp çoğalıyor-lardı. (IV) Selvihan semah dönen delikanlıdan alamıyordu gözünü. (V) Yaradılış sûresi gibiydi bedeninin her kıvrılışı.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde çatı özelliği aranmaz?
A) İve II B) IveV C) Yalnız I D) IVveV E) YalnızV
19. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde verilen eylemlerin hepsi geçişsizdir?
A) oku-, ağla-, uç-
B) zıpla-, sus-, kes-
C) git-, sev-, koş-
D) dolaş-,havla-, gül-
E) bil-, özle-, bekle-
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “işi aracıya yaptırma” anlamı ettirgen fiille sağlanmıştır?
A) Ali babasına sevdiği tüm çikolatalardan aldırdı.
B) Sözlerim dinleyicilerce yanlış anlaşıldı.
C) Ben de sizinle geleceğim diye tutturdu.
D) Ders notlarımı, kaybettiğimde sorun olmaması için çoğalttım.
E) ilk eserlerinde hep, yoksul insanları anlattı.
CEVAPLAR
1) “ç,ş,y” konsonantlarının (ünsüzleri) kalın vo-kalli kelimeler üzerinde inceltici etkisi vardır: bıçmak>biçmek (bıçak ve bıçkı kelimenin kalın şeklinden, biçki ise ince şeklinden yapılmıştır.), şış>şiş, yaşıl>yeşil, yanı>yeni, yana>yine sözcükleri bu inceltici etkiye örnek gösterilebilir. Buna göre I. , III. ve IV. sözcükler “ç, ş, y” ünsüzlerinin etkisiyle kalın vokalli iken incelmişlerdir.
Cevap C
2. Yeterlik fiili kurallı birleşik eylemlerden biridir. Fiili kök ya da gövdelerine “-e bilmek” getirilerek yapılır: sev-ebilirim, vur-abilirim gibi. Olumsuz şekli, fiil kökünden sonra “a-e” getirilerek elde edilir: sev-e-mez, vur-a-maz gibi. “C” seçeneğinde eylemin hem olumlu hem olumsuz biçimi kullanılmıştır: çöz-e-me-y-ebilirsin
Cevap C
3. sende-le: yapım eki düşme-mek: yapım eki hisset: birleşik sözcük (his et-) topar-la-n: yapım eki git(d)-i-yor-du: çekim eki
Cevap C
4. Belirtili isim tamlamalarında zamirler tamlayan veya tamlanan olabilir: Kimin sorusu, öğrencinin biri gibi. Bu tamlamalarda tamlanan sözcük sayı ya da belirsiz bir ölçü bildiriyorsa tamlayan eki yerine -den eki kullanılabilir: Çocukların birkaçı>çocuklardan birkaçı gibi. Tamlayanla tamlanan arasına açıklayıcı sözler girebilir: Sözlerinin aklımdan çıkmayan bakışı gibi.
Cevap C
5. Türkçede sözcükler cümle içinde bulundukları yere göre veya aldıkları eke göre yeni görevler üstlenebilir. “A” seçeneğinde “yeni” ve “E” seçeneğinde “geniş” sözcükleri aslında sıfat kökenli bir kelimelerdir. Ancak sıfatların “çekim eki almama” gibi bir özellikleri bulunduğundan almış oldukları ekle sıfat durumundan çıkıp adlaşmışlardır. “Eski ayakkabıları kullanılamaz hale gelince yeni ayakkabı/yenisini aldı.”, “Dar elbiseyi beğenmeyince geniş elbiseyi/genişini aldı.” “B” seçeneğinde “gibi” edattır. Fakat cümlede “biri” zamiri düşünce onun eklerini almış ve isim gibi kullanılmıştır. “D” seçeneğinde “aşağı” sözcüğü yer-yön zarfıdır. Yalın hâlden çıkıp çekim eki aldığında isim durumuna geçebilmektedir.
Cevap C
6. Edatlar sebep-sonuç ilgisi de kurabilen sözcüklerdir. Ancak III. cümlede edat bu ilgiyle değil de benzetme ilgisiyle kullanılmıştır.
Cevap C
7. “umarak” sözcüğü -arak, -erek bağ-fiil ekini almış eylemsidir, “kim” sözcüğü soru adılı olarak kullanılmış, “bu” sözcüğü cümlede sıfat görevindedir.
Cevap A
8. Edatlar cümleden çıkarılınca cümlenin anlamında bir eksiklik, daralma veya bozulma olur. Güneş gibi başı göklere erdi. >edat çıkarılın-ca> Güneş başı göklere erdi.
9. Cevap B
10. Cevap D
11. Cevap E
12. Cevap E
13. Cevap C
14. Söz konusu cümlenin incelendiğinde anlamına göre olumlu, öğelerinin dizilişine göre devrik, yapısına göre birleşik ve yükleminin türüne göre fiil cümlesi olduğu görülecektir.
Cevap D
15. Yapı bakımından cümleler basit, birleşik, sıralı ve bağlı olmak üzere dört grupta incelenir. Basit cümleler tek yüklemli, içerisinde fiilimsi-sa,-se şart kipi, ki bağlacı bulunmayan, birleşik cümleler ise tek yüklemli yan cümleciği olan cümlelerdir. Sıralı ve bağlı cümleler birden fazla cümlenin bir bağlaç veya noktalama işaretiyle birbirine bağlandığı cümlelerdir.
Cevap A
16. Yapı bakımından basit cümleler tek yüklemli ve içerisinde eylemsi,-sa.-se şart kip eki ve “ki” bağlacı bulundurmayan cümlelerdir. I. cümlede “dönmeye” sözcüğünde isim-fiil yani eylemsi kullanılmıştır. Bu durumda cümlenin basit olması imkânsızdır.
Cevap A
17. Çatılar öznesine göre etken, edilgen, işteş ve dönüşlü olmak üzere dört grupta; nesnesine göre geçişli, geçişsiz, ettirgen ve oldurgan
olmak üzere dört grupta incelenir. Söz konusu cümle, öznesi gerçek özne olduğu için etken, yüklemi de geçişli bir fiil olduğu için nesnesine göre geçişlidir. O hâlde cümle öznesine göre etken, nesnesine göre ise geçişlidir.
Cevap D
18. Çatı özelliği fiillerle ilgili bir konudur. Yüklemi isim soylu sözcüklerden oluşan cümlelerde çatı incelemesi yapılmaz. V. cümlenin yüklemi “gibi” edatından oluşmuştur: gibiydi.
Cevap E
19. Eylemler çatı özelliği incelenirken nesnelerine göre geçişli ve geçişsiz olarak incelenir. Geçişli fiiller nesne alabilen, geçişsiz fiillerse nesne alamayan fiillerdir. Fiil mastar haliyle “onu” sözcüğüyle okunabiliyorsa geçişli, okunamıyorsa geçişsizdir. “D” seçeneğindeki fiiller “onu dolaş-, onu havla-, onu gül-” şeklinde okunama-dığından hepsi geçişsizdir.
Cevap D
20. Ettirgen fiiller geçişli fiillere “rj.dir” eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler art arda kullanılarak da fiilin geçişlilik derecesi kuvvetlendirebilir ve eyleme işi aracıya, başkasına yaptırma anlamı kazandırılır: “uç-/uç-ur-/uç-ur-t-/ uç-ur-t-tur-“”A” seçeneğinde fiil kökü geçişlidir: “a/-” “dır” ekiyle geçişlilik derecesi güçlendirilmiş ve fiilde bildirilen iş aracıya (babasına) yaptırılmıştır: “al-dır-“. “B” seçeneğinde fiil geçişlidir (anla-) ancak ettirgenlik ekleri kullanılmamıştır. “C” seçeneğinde geçişli olan “tut-” fiiline ettirgenlik eki “-tur” getirilmiş ancak” işi başkasına yaptırma anlamı oluşmamıştır. “D” seçeneğinde fiil geçişsizdir (çoğal-) ve Vekini almıştır. Fakat bu ekle ettirgen değil “oldurgan” fiile dönüşmüştür. “E” seçeneğinde de geçişli bir fiil vardır, “anla-“. Fakat aldığı ettirgenlik ekiyle “işi aracıya yaptırma” anlamını yüklen-memiştir.
Cevap A