Her şey bize doğru, her şey bizim için.
Hepimize yeter bu dünya.
Geçim yüzünden mi mahzunluğumuz,
Er geç aşılır bu dağ.
1. Şairin bu dizelerde asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sorunları büyüterek bencilce yaşamaktansa sevgiyi ve barışı egemen kılmak gerektiği
B) Herkesin kendine göre düşüncesi olabileceğini kabullenip onlara saygı duymak gerektiği
C) Daha yaşanabilir bir dünya için doğal kaynakları hoyratça tüketmemek gerektiği
D) Ekonomik sıkıntılarımıza üzülüp dövünmektense çalışmaya başlamak gerektiği
2. Toplum sorunlarıyla ilgilenmeyen edebiyat, bence eksik, güdük bir şey olur. Bugün Batı’da yazar, (…) Bu nedenle politikayla ilgilenenler bile onlardan görüş, öneri alabiliyor. Yoksa fildişi kulesine çekilmiş, kendi kozasını ören bir yazarın kime, ne faydası olacak?
Bu parçada (…) ile gösterilen yere aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir?
A) toplumun beğenisini her şeyin üstünde tutuyor.
B) farklı mesleklerle de uğraşıyor.
C) sorunlara odaklanırken kişisel görüşlerini gizlemiyor.
D) dünyada olan bitene kulak kesiliyor.
Başlanan bir şeye devam etmek ve onu bitirmek, insan iradesinin başarısıdır. Bunun zıddına biz “maymun iştahlılık” diyoruz. Maymun iştahlı, mesela bir atkı örmeye başlar, bitmeden başka bir işe geçer; bir kitabı okumaya koyulur, sekiz on sayfa bile okumadan onu atar, bir diğerinin yapraklarını karıştırmak ister.
3. Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarının hangisinden yararlanılmamıştır?
A) tanımlama
B) abartma
C) örneklendirme
D) karşılaştırma
4. Aşağıdakilerden hangisi bir düşünce yazısından alınmıştır?
A) Çevremizde her gün yeni binalar yükseliyor. Binaların yükselmesi kötü değil de onlar yükselsin diye ağaçları, yeşil alanları yok etmek kötü.
B) Kuliste, son dakikaları geçirmek her zaman çok zordu onun için. Durmadan ellerini ovuşturur, ayaklarını sallardı.
C) Deniz kıyısında bekleyen kalabalık korku içindeydi. Çok kere bu sulardan kara haber gelmiş, sevdikleri denizin bağrında yok olup gitmişti.
D) Bu ilginç kazada, pilot paraşütle atlayarak kurtulmayı başardı. Yetkililer uçağın karakutusunu arıyor.
Yaşamın içinde olmayı seviyorum. Bu nedenle eserlerim de okuyucuya gerçekçi ve samimi geliyor. Balıkçılarla sefere çıkıyorum bir gün, ardından kentin modern caddelerini geziyorum. İhtiyarlarla kahvelerde dertleşiyorum, çocuklarla parklarda oyun oynuyorum. Sonra da oturup hepsini yazıyorum.
5. Parçada kendini anlatan yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı kesimlerden insanlarla birlikte olmaktadır.
B) Farklı yaş gruplarının içine karışmaktadır.
C) Karakterlerini fakir semtlerden seçmektedir.
D) Yaşadıklarını anlattığı için eserleri gerçekçi bulunmaktadır.
6. İnsanı oluşturup geliştiren çevre aslında iki kola ayrılır: biri, gözümüzü açar açmaz kendimizi içinde bulduğumuz “iç çevre” yani ailedir. Diğeri ise evimizin kapısından çıkınca başlar. Sokağımızın, okulumuzun, arkadaşlarımızın oluşturduğu “dış çevre”dir. İkisi bir bütündür ve karakterimizi bunlar belirler.
Bu paragrafa göre “çevre”nin tanımı aşağıdaki-lerden hangisidir?
A) Bizi dünyaya getiren ailedir.
B) Anne, baba ve akrabalarımızdan oluşan topluluktur.
C) Okul yaşantısında bulunduğumuz ortamdır.
D) Aileyi ve aile dışındaki ortamları kapsayan kavramdır.
7. Bir eseri tamamlamak demek (…) Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamla-nırsa “artık onun kendine ait olmaktan çıktığı” anlamı kazanır?
A) bir yenisine başlamak demektir.
B) omzundaki yükü hafifletmek demektir.
C) gözü arkada kalmadan ölebilmek demektir.
D) insanlığa bir armağan sunmak demektir.
8. Yalnızlıkları, umutsuzlukları, günlük hayatın sıkıcı yanlarını hüzünlü bir dille anlatan yazar, bu romanında yaşamı tüketmiş emekli bir öğretmenin savruluşlarını, kendini ve çevresini sorgulayışını sakin bir anlatımla sunuyor okurlarına.
Bu paragrafta “yaşamı tüketmiş” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) zorluklarla mücadele ettiği
B) çevresinde yakınlarının kalmadığı
C) hasta olduğu
D) hayattan hiçbir beklentisinin kalmadığı
Bu insanlar ağız birliği etmişlercesine(1) daha önce söylediklerine ters düşerek ağız değiştiriyorlar(2), ağızlarını açar açmaz(3) birbirlerini tenkit ediyorlar. Güncel sorunları ise ağızlarında geveliyorlardı(4).
9. Parçada numaralanmış deyimlerden hangisi “açıkça söyleyememek” anlamına gelmektedir?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
(1) Atatürk’e göre ulusal ahlak, bir ulusun aynı duyguları paylaşmasıdır. (2) Toplum ulusal ahlak çerçevesinde birleştiği için rahat ve huzurlu yaşar. (3) Bir ulusun paylaştığı duyguların özünde, ulusun huzur ve güvenini düşünme, gerektiğinde ülkesi için canını seve seve verme yatmalıdır. (4) Bu duygular tehdide ve zorlamaya dayanmamalıdır.
10. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümle tanım cümlesidir.
B) 2. cümlede neden sonuç ilişkisi vardır.
C) 3. cümlede ulusun paylaştığı duyguların özünde olması gerekenler belirtilmiştir.
D) 4. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
11. “Sabah yağmaya başlayan kar, öğleye doğru epey tuttu.” Aşağıdakilerden hangisi bu cümlenin sonucu olamaz?
A) Çocuklar, okul çıkışı kendilerini parka bahçeye attılar.
B) Yetkililer, yağışın birkaç gün daha süreceğini söyledi.
C) Her yer, muhteşem bir beyazlığa büründü.
D) Bazı yolar trafiğe kapandı.
12. Boş beyaz kâğıtlar, ufak metal harfler ve yapışkan mürekkep, dünyayı değiştirebilecek malzemelere benzemiyor.
Cümlesinin öznesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) yapışkan mürekkep
B) boş beyaz kâğıtlar, ufak metal harfler ve yapışkan mürekkep
C) ufak metal harfler ve yapışkan mürekkep
D) dünyayı değiştirebilecek malzemelere
13. Türleri bini bulan deniz kabuklarının kimileri, hoşa giden renklerinden dolayı eski dönemlerde para olarak kullanılmıştır.
Bu cümlede aşağıdaki ögelerden hangisinin örneği yoktur?
A) Yüklem
B) Yer tamlayıcısı
C) Özne
D) Zarf tamlayıcısı
14. Zekâ; nar, ayva ve portakal gibi geç renk ve koku bulan bir sonbahar ürünüdür. En az kırk yıl güneşte pişmeden bu soylu meyve ballanmıyor.
Yazar “zekâ” ile ilgili görüşünü açıklarken aşağıdakilerden hangisine başvurmamıştır?
A) Mecazlı söyleyişe
B) Zekâ kavramının yorumlanarak yeniden tanımlanmasına
C) Zekânın diğer unsurlarla farkının belirtilmesine
D) Zekâ kavramının benzetme yoluyla açıklanmasına
15. “Soğuk” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Burası bir makine dairesi kadar sıcaktı.” cümlesindeki “sıcak” kelimesinin zıt anlamlısı olarak kullanılmıştır?
A) Hava çok soğuk olduğundan elleri buz gibiydi.
B) Soğuk tavırlarla birbirlerini selamlayıp uzaklaştılar.
C) Bize soğuk davranmasına bir anlam veremedik.
D) Bu soğuk sözler herkesin surat asmasına neden oldu.
16. İlerlemiş yaşına rağmen sağlıklı, dinç görünen nine şöyle diyor: “Sağlığımı; işte bu soluduğum havaya borçluyum.” Noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) , B) “” C) ; D) .
17. Elindeki işi bitir… bir diğerine girişirdi.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki zarf-fiil eklerinden hangisi getirilirse diğerlerinden farklı bir anlam oluşur?
A) –meden B) –ince
C) –dikçe D) –ip
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil, sıfat fiil ve zarf fiil bir arada kullanılmıştır?
A) Bahçede oynayan çocuklar yaşamın tadını çıkarıyordu.
B) Tanıdık birilerini görmek için etrafıma bakındım.
C) Çıkan kavgada yaralanmamak için koşarak uzaklaştık.
D) Çocuklarınıza örnek olmak istiyorsanız onları sevin.
19. (1) Birden yağmur başladı, çocuklar da sığınacak bir yer aradılar. (2) Ancak başlarını sokacak bir yer bulamadılar. (3) Bir ara annemin sesini duyunca hayale daldığımı fark ettim. (4) Güldüm tabi kendi hâlime.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde fiilimsi(eylemsi) kullanılmamıştır?
A) 1 B) 2
C) 3 D) 4
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım (imlâ) yanlışı yoktur?
A) Babam kırkbeş yaşına girdi.
B) Bugün rahatsızım, gele miyorum.
C) 1985’ten beri hemşirelik yapıyor.
D) Son söylediklerinizi hiç te anlamlı bulmadım.