1. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi soyut değildir?
A) En başta umudu olmayan şiir yazamaz.
B) Edebiyat büyük bir özveri gerektirir.
C) İnce bir ruh kadar bilgi de lazımdır.
D) Müzisyen için ses neyse ressam için de ışık odur.
2. Aşağıdakilerin cümlelerden hangi-sinde karşıt sözcükler yoktur?
A)Ağır gitmeyi bıraksan da artık biraz hız-lansan diyorum.
B)Biriktirdiğim bozuk paralarla bisikleti-mi tamir ettirdim.
C)Fiyatlardaki artış satışlardaki azalışı be-raberinde getirdi.
D)Az yemek çok yemekten her zaman da-ha sağlıklıdır.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” söz konusudur?
A) Bir de, aldığı gibi getirmeyi öğrense!
B) O geldiği gibi gitmeyi de biliyor.
C) Türkçeyi düzgün kullanamıyor.
D) Çalışmayı sevdiği söylenemez.
4. Aşağıdaki cümlelerin, hangisinde eylemin nedeni belirtilmemiştir?
A) Radyodaki arızayı giderince sevindi.
B) Sakat olduğu için askere alınmadı.
C) Okulu bu sene bitirince işe başlayacak.
D) Kibriti söndürmediği için yangın çıktı.
“Memleket değiştirmekle; kıskançlık, cim- rilik, kararsızlık, korku gibi özellikler bizi bırakmaz.”
5. Aşağıdakilerden hangisi, “anlamca” bu sözle ilgilidir?
A) Huysuz atın çiftesi yaman olur.
B) Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.
C) Can çıkmayınca huy çıkmaz.
D) Haydan gelen huya gider.
Halit Ziya, eserlerinde insani değerleri esas aldığı için onun eserlerindeki kahramanlar insanı her yönüyle adeta kuşatır. Toplumun her kesiminden seçilen kahramanlar, yüzeysel bir şekilde tanıtıl-maz. Yazar, kahramanlarının mizacı ve psikolojileri üzerinde yoğunlaşarak onla-rın iyiye ya da kötüye doğru yönelişini ta-rafsız bir şekilde verir. Bunu yaparken de toplum gerçeklerini göz ardı etmez ve top-lum gerçeklerini olduğu gibi yansıtmaya çalışır.
10. Paragrafta aşağıdakilerden hangi-sine değinilmemiştir?
A) Yazar, kahramanlarını gerçekçi bir şekilde tanıtmıştır.
B) Yazar, kahramanlarını tanıtırken onla-rın ruhsal yönleri üzerinde de durmuştur.
C) Halit Ziya’nın eserlerinde toplumun her kesiminden insana rastlamak mümkün.
D) Halit Ziya’nın kahramanları ya tam iyidir ya da tam kötüdür.
11. Genç gazetecileri değil de onların düşürüldüğü durumu ve geçerli anlayışı eleştiriyorum.
Yukarıdaki cümlenin öğe dizilişi aşağı-dakilerden hangisidir?
A)Özne-Yüklem
B)Dolaylı tümleç-Yüklem
C)Zarf tümleci-Yüklem
D)Belirtili nesne-Yüklem
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde üç nokta (…) yanlış kullanılmıştır?
A) Yemekten sonra tatlılar, kahveler, meyveler… ikram edildi.
B) Ev sahibi kesin konuştu: Ya kirayı artıracaktık; ya da…
C) Neler konuşulmadı ki o akşam: Siyaset, spor, magazin…
D) Evdeki sohbetimiz üç ayaklıdır: Biri ben, biri annem, biri de babam…
Kesinlikle hayır. Eğitmenliğe yakışmadı-ğını düşünüyorum bunun. Çünkü genç insanlarımıza eğitim verir görünürken, aslında kendi kalıplarımıza göre düşün-meyi öğretmek, yalnız onlar için değil, bütün toplum için de zararlı bir tutum. Düşünmeyi öğrenmeden yetişen genç, günü gelir, öğretilenlerin dışında kalan ye-ni durumlar karşısında şaşkınlaşır, kendi yerini bilemez ve rüzgarlar önünde savru-lur durur.
16. Yukarıdaki sözler, aşağıdaki soru-lardan hangisinin yanıtı olabilir?
A) Hocalık yaptığınız yıllarda, fikirlerinizi ve dünya görüşünüzü öğrencilerinize aktarmayı hiç düşündünüz mü?
B) Eğitmenlik yaptığınız yıllarda sizin gibi düşünmeyen insanlara tahammül edebilir miydiniz?
C) Sizce eğitmenliğin ilk koşulu, öğrenci-lerdeki örf ve âdetlerimize uymayan davranışları düzeltmek midir?
D) Eğitimci olmak için çok fazla tecrübeye ihtiyaç var mıdır?
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad-eylem vardır?
A) Beklenen gün nihayet geldi.
B) Bu hafta arkadaşlarla birlikte size çay içmeye gelecektim.
C) Sanatçının eserlerini yeni yayınevi tek cilt halinde basmış.
D) Herkes merakla merdivenden inen ni-şanlı çifte bakıyordu.
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman anlamı taşıyan bir zarf-fiil vardır?
A) Radyodaki haberi duyup hemen onlara anlatmış.
B) Olanları tek tek anlatarak haklı oldu-ğunu göstermeye çalıştı.
C) Siz burada çalışırken o, çok rahat uyu-yordu.
D) Sabahın erken saatlerinde gülerek okula giderdik.
(I) Şair işini en iyi bilen adamdır. (II) Çünkü o bir öykücüden, bir romancıdan, bir denemeciden, bir oyun yazarından daha çok oynar sözcüklerle. (III) Yani ortaya koyduğu yaratının her parçasını, her an bir kartal gibi kavrar.(IV) Bir romancı yapıtının sekizinci, onuncu ya da on beşinci bölümlerini yazarken daha önceki bölümlerde hangi sözcükleri, hangi tümceleri kullanmış olduğunu bilmeye-bilir. (V) Ama bir şair için böyle bir şey söz konusu olamaz; o, şiirini tek bir soluk halinde içine çeker.
6. Numaralandırılanların hangisinde “olmasa da olur” anlamı vardır?
A) I B) II C) III D) IV
(I) Ben edebiyata düz yazı ile başladım. (II) Sekiz yaşında iken bir öykü yazdım. (III) Sonra on beş yaşıma kadar da bir sürü roman yazdım. (IV) Şimdi çok şükür onla-rın hiçbiri ortalarda değil. (V) Ama düzyazı tutkum daha sonraki yıllarda beni gölgem gibi izledi.
7. Numaralandırılmış cümlelerin hangi-lerinde yazarın kişisel düşüncelerine yer verilmiştir?
A) I – II B) II – III C) III – IV D) IV – V
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik eylemlerin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Kurallara uymayanları ikaz etti.
B) Sanık, bütün suçlamaları reddetti.
C) Ödevlerini hazırlarken yardım ederim.
D) Bu kadar aceleci olma, birazcık sabır et.
9. “Hilmi Yavuz şiir ile felsefe arasındaki bağları, ayrılıkları vurguladığı bir söyleşi-de benim de ilgi alanıma giren kimi kavramlara değiniyor.”
Yukarıdaki altı çizili bölüm cümlenin
hangi öğesidir?
A)Zarf tümleci
B)Dolaylı tümleç
C)Özne
D)Nesne
Gelenekler, bireysel yaratıcılık, grup farklılaşması ya da değişen koşullara uyarlanma zorunluluğundan ileri gelen
değişme dinamiği ile çatışır. Bu durum nesil farklılaşmasına neden olur. Ama aynı zamanda da değişimle uzlaşır. Çünkü gele-nekler değişmeyi, gecikmeli de olsa, gide-rek özümler. Bugünün değişimleri, yarının gelenekleri olur.
13. Yukarıdaki paragrafta ‘gelenek’ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Geleneklerin değişimle çatışması nesiller arası kopukluğa neden olabilir.
B) Gelenekler de zamanla değişebilir.
C) Değişimin başlıca nedenleri yaratıcılık ve farklılaşmadır.
D) Gelenekler değişen koşullara çabuk uyum sağlar.
Az gelişmiş milletlerin geri kalma sebepleri incelendiğinde, insanlarının milli ve çağdaş ihtiyaçlara göre eğitilmemiş olduğu görülür. Gelişmiş milletlerin gücü ekonomi, endüstri ve ticaretteki başarıla-rından çok eğitilmiş, vasıflı iş gücünden ileri gelir. Çünkü maddi güçler bir gün kaybedilebilir. Onun için bir ulusun yaptığı en iyi yatırım eğitime yaptığı yatırımdır.
14. Böyle düşünen bir yazara göre bir milletin gelişmesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
A) Gelişmiş milletlerle iyi ilişkiler kurulmasına
B) Ticarette yeni atılımlar yapılmasına
C) Ekonomik alanda reformlara
D) Eğitim seviyesinin yükseltilmesine
15. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde sıfat-fiil ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Gülü seven, dikenine katlanır,
B) Akla gelmeyen, başa gelir,
C) Çalışan, dağları aşar.
D) Yumurtlayan tavuk kesilmez,
Edebiyat kültürünün ve edebiyat zevkinin en şaşmaz ölçütü edebiyatsızlıktır. İçeriğin özelliğini bozan sanatlardan uzak durmak, çıplak sözün sırrına ermiş bulun-mak. İşte gerçek edebiyatın ana koşulu.
19. Yazarın gerçek edebiyatın ana koşulu saydığı özellik, aşağıdakilerden hangisiyle adlandınlabilir?
A) bütünlük
B) açıklık
C) akıcılık
D) yalınlık
Öykülerimde içinizden biri gibi, Ezgi gibi, Ozan gibi olağan çocuklar vardır. Bunun için, öykülerimdeki kişilere “kahraman” demeyin ne olur. Evet, Don Kişot bir kah-ramandı, düşman sanıp yel değirmenlerine saldırıyordu çünkü. Kahraman, aldatılan ve akıllılar tarafından tekrar tekrar aldatıl-mak için başkalarına tavsiye edilendir.
20. Bu parçada yazar söylediklerini inandırıcı kılmak için aşağıdaki yolla-rın hangilerine başvurmuştur?
A) tanık gösterme – benzetme
B) karşılaştırma – tanımlama
C) tanımlama – alıntı yapma
D) örneklendirme – tanımlama
CEVAP ANAHTARI |
1. D 2.B 3.A 4.C 5.C 6.D 7.D 8.D 9.B 10. D 11.C 12.D 13.D 14.D 15.D 16.A 17.B 18.C 19.D 20. D |
DERLEME: Kubilay ORAL