Özgüven, kişinin kendisine karşı iyi duygular beslemesi ve kendini iyi hissetmesi demektir. Kişinin kendinden memnun olması, kendiyle barışık olması tüm hayatını etkilemektedir. Kendini seven insan çevresi tarafından da kabul edilir ve sevilir. Bu gerçekten yola çıktığımızda toplumda değer gören bir insanın varlığı kendine güvenen insan olmaktan geçmektedir. Bu konuda atılacak ilk adım çocuğun ilk yaşlarında kendine karşı iyi duygular geliştirmesine ve yakınında bulunan insanların çocuğa karşı davranışlarına bağlıdır. Küçük yaşlarda çevresinden yeterli ilgiyi ve sevgiyi gören, fikirleri çevresi tarafından önemsenen çocuklarda kendine güven duygusu çok daha hızlı oluşmaktadır. Çocuğun hatalarının tepki gösterilmeden yakınında bulunanlar tarafından anlatılması çocuğun hata yapmaktan korkmaması ve girişimci bir kişiliğe sahip olması anlamına gelmektedir.
Okul hayatının öğrencilerin kendine güven duygusunu kazanmalarında çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Öğrenci sınıfta kendini ifade etmekten çekinmiyorsa, yanlış yapma ve eleştirilme korkusu yoksa kendine güveni tam demektir. Bu ortamı sınıf içinde oluşturacak olan kişi ise öğretmendir. Öğretmen öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine fırsat vermelidir. Kendini ifade ederken yanlış yaptığında öğrencinin yanlışını gerektiği kadar düzeltmelidir. Bu durum konuşmak için ayağa kalkan öğrenci sayısının artmasını sağlayacaktır. Öğrencilerin kendine güven duygusunun oluşmasında toplum karşısında konuşmanın çok fazla önemi bulunmaktadır. Bunun yanında yeni bir çalışma yapma konusunda girişimci olmada da kendine güven duygusunun önemli bir yeri bulunmaktadır. Öğrencilerin okul hayatında kazandıkları kendine güven duygusu hayatlarının ileriki aşamalarında yani çalışma hayatında ve evlilik hayatında oldukça belirleyici bir özellik olmaktadır.