Dönem sonları öğrenciler için oldukça heyecanlı geçmektedir. Bunun sebebi öğrencinin bir dönem boyunca yaptığı çalışmaların öğretmenler tarafından değerlendirmesini not olarak aldığını düşünmesidir. Öğrenci çalışmalarının sonucunu puanlama olarak karnede görecektir. Bu durum yoğun heyecan yaşanmasına sebep olan bir durumdur. Karne aldığında çok mutlu olan öğrenci sayısı oldukça azdır. Bunun sebebi de öğrencinin çalışmalarının karşılığını tam olarak alamadığını düşünmesi ve mutsuz olmasıdır.
Karne aslında okulun dönem sonlarında velileri bilgilendirmek üzere hazırladıkları bir belgedir. Fakat bu belge çoğunlukla öğrencinin iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesi gibi görülmektedir. Karne notları iyi ise o öğrenci çok çalışmıştır ve o iyi karneyi almaya hak kazanmıştır. Notları kötü olan öğrenci ise emek vermeden bir dönemi bitirmiş olarak görülmektedir. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. Aslında her iki öğrenci de okula gidip emek vermiştir. Karne verilen emeğin bir değerlendirmesi olarak görülmelidir.
Karne Aslında Kime Veriliyor?
Karne öğrenci-veli-okul üçgenine verilmesi gereke bir belge olarak görülmelidir. Öğrenci tek başına çalışma yapmamaktadır. Evde ebeveynler okulda öğretmen öğrenciyi yönlendirmektedir. Yapılan çalışmalarda başarısız olduğu görülen öğrencinin farklı şekillerde yeniden yönlendirilmesi gerekmektedir. Okulda ve evde farklı çalışma yöntemleri denenerek çalıştırılan öğrencinin başarısız olması mümkün değildir. Öğrenci kapasitesine göre çalışma yapılmalı ve yapılan değerlendirme not olarak karneye yansıtılmalıdır. Böylece öğrenci yönlendirilmiş ve kendine uygun çalışma sistemini bularak başarıya ulaşmıştır. Bizde ise öğrenci aylarca öğretmeleri dinliyor, yazılılardan kötü notlar alıyor ve sonuç başarısızlık olarak görülüyor. Aile ve öğretmenler tarafından yeterince yönlendirilmeyen öğrencinin başarısız olarak değerlendirilmesi haksızlık olarak görülmeldir.