Berberiler
Kuzeybatı Afrika*da (özellikle Fas’ta ve Cezayir’de), Büyük Sahra’da, Libya’da, Moritanya’da yaşayan ve berberice konuşan topluluklar (birbirlerinden çok farklı özellikler gösteren bu topluluklar arasındaki temel bağı, dil oluşturur). İ.Ö. İkinci binyıllarında Küçük Asya’dan Aşağı-Mısır’a, oradan da Kuzey Afrika’ya art arda dalgalar halinde gelerek yerleşen Berberiler, Romalılara direnerek, bağımsızlıklarını korumayı başardılar. (Adları, latince “barbarlar” anlamında Barbari sözcüğünden gelir. VII. ve XI. yy’larda, yaşadıkları bölgeleri Müslüman Arapların ele geçirmesiyle İslâm dininin benimsedilerse de öz niteliklerini, törelerini özellikle de dillerini korudular. Böylece, çoğunlukla ortak bir tutumu sürdürdüler.
Berberi toplulukları arasında temel bağı oluşturan berberi dili çok sayıda yerel ağza ayrılmasına karşın, son derece somut olan kökleri, bütün ağızlarda aynıdır. Yapılan çeşitli incelemeler Berberilerin zengin bir sözlü edebiyat gelenekleri de bulunduğunu ortaya koymuştur. Masallardan, efsanelerden, öykülerden, şiirlerden oluşan bu edebiyatta, özellikle aşkı, savaşı, dostlar arasında çay içmenin verdiği zevki dile getiren şiirler ünlüdür.
Özellikle Kabiliye, Avras, Kif, Avras dağlarının Fas’taki bölümü gibi dağlık bölgelerde geleneklerini korumuş olan Berberiler arasında, Tuaregler ya da Targiler, soyluluğa dayalı bir toplum oluştururlar. Öbür topluluklarda, aile reisinin yetkisine dayanan geleneksel toplum örgütü gözlenir. Yerleşik berberi köylerinde kapıları ve pencereleri çevreleyen pervazlar, vadi tabanlarındaki camilerin tahta oymaları Berberilerin biraz kabaca da olsa özgün bir sanatları olduğunu kanıtlayan başlıca örneklerdir.