Bireyin doğumuna kadar ki zamazingotik süreçleri (yani şimdi iki saat zigotu anlatacak değiliz ya hem zaten o kendiliğinden oluyor) geçip gözünü fani dünyaya açtıktan sonraki süreçlere değinelim. Hem belki zigot da mutlu olur vakit. Veled-i Beşer sonuçta o da… Hakkıdır. İstenilmeyen kimi binde bilmem kaç olasılıklar dışında genlerin insana zihinsel ve bedensel olarak çelme taktığı yok. Yani ne olmuşsa büyürken oluyor. E durum bu olunca sanırım çoğumuzun “hele beri gel”e uyması gerek. Ne oluyor ne bitiyor dökümünü çıkarmak gerek zira. Ne oluyor bu zigotlara da ülke rutin darbelere maruz kalıyor? Eğitimde niceliksel gelişim olurken nitelik neden aynı düzeyde değil? Bilim ve teknoloji de neden dışa bağımlıyız? Gibi gibi… Sanırım sorun 35 kuruşumuzu iyi kullanamamak! (MEB ödeğine bakmadım, eminim ki çoktur.) Görsel, sportif, sayısal, ritmik gibi çok boyutlu doğan çocuklardan bir süre sonra travmatik bir şablona dönüşüyor. Ha bir de salt dokunmatik olanlar da türedi son süreçte. Sosyaliteyle ilintili olsa gerek bu geriye sarmalar kanımca. Öyle ya genler yalan söylemez sonuçta. … Bu kadar girizgahtan sonra artık perdeyi açalım (suflör perde arkasından fısıldamya başlar): Biz (akademisyen, öğretmen, meb, ebeveyn, amca-hala-teyze-dayı, esnaf, tostçu, tüpçü..) elberliğiyle bu zigotları renksizleştiriyoruz. Düz… Motamot bir algı… “Çocuğum arkadasının saçın çekme” direktifiğini bile uygulayamayan bir biliş, artık ölüdür. Ellemeyiniz! (Bari ölüler rahat uyusun di mi?) Bu sorun ortak eylemlerin sonucunda oluşan bir yapı. O zaman yine bu sağıltmak büyük bir mütabakat gerektirir (Yani Fener’in şampiyon olmasından daha önemli, yeminle!). Sorun şu: Yaratıcılığı öldürüyoruz. Salt durağan metinler, kitaptaki sabit etkinlikler, sınav var bahanesiyle monoton anlatımlar, sanki MÖ 3957 (keyfi bir tarihtir, kafa yormayınız ya da bir bakın belki o yıl yeni bir yıldız keşfedilmiştir Sümer’de) deyiz gibi bilgi ezberletmeler… E zigot bu, napsın? Eli mahkum körelmeye. Pörşümeye, daralmaya ve daraltmaya Başka yol mümkün halbuki… Kitaplar mesela! Nitelikli sorular! (Aman ha test değil, please!) Açılacak yeni pencereler! Yoldan geçen karınca ne düşünürler! Çiçek büyütmelerle1 … Haa! Şu 35 kuruş nedir mi? 1 Adet A4 Kağıdı + Kaliteli Bir Kurşun Kalem= 35 Kuruş (satıcıyla pazarlık yapılmamış olup fiyat daha da aşağı çekilebilir. Toplu satın almada ise sürümden kazandırılır.) Ne yapılabilir bunlarla? 1) Yaratıcı bir öykü. 2) Özgün bir resim. 3) Şaheser bir mimari çizim. 4) Matematikte yeni bir işlem yolu. 5) Eşsiz bir müzik parçası. 6) Dünyayı kurtaracak yeni bir yönelim. 7) Ayrıntısı arttırılmış bir spor dalı 8) + ∞ … Peki nasıl? Kendimizi güncelleyerek, takip ederek olanı ve olacak olanı yordayarak çünkü doğan her zigot bizden daha zeki! Onların gerisinde kaldığımız sürece onları da geriletiriz. Sonra seyreyle curcunayı. … NOT-1: Yumartaları kaynatırken çok kaynatmayan. Vitaminleri gider (Demir ve sülfür şey ediyormuş. Google’den baktım. Ezberlemeye gerek yok yani pek bir şeyi). NOT-2: Zigotlar önemli. Kalın sağlıcakla!
Aydın MERAL
30 Ocak 2017